4 Eylül 2014 Perşembe

URLA....


Bu yaz Kutluay ikinci kez babasıyla bensiz tatil yaptı.Geçen sene sadece bir haftalık bir ayrılıktan sonra beni özlediğini dile getirmiş ve Ankara'ya dönüş için gün sayımına geçmişti.Ancak bu yıl x3 olmak üzere tam üç haftayı babasıyla Urla'da geçirdi ve hatta az bile geldi. Bu durumun bende buruk bir sevinç yarattığını itiraf etmeliyim.  Çünkü yaz tatillerinde Ankara da dört duvar arasında kalmasındansa..babasıyla Urla'da geçirmesini tercih ederim. Bunu her yıl için rutine bağlayabiliriz.Sorun yok:)
Şimdi bu tercihinin ben de yarattığı buruk sevinç ise başka bir konu:)Orda çok mutlu olduğu çok açık. Bu beni fazlasıyla mutlu ediyor..önemli olan da bu değilmi?ee neden buruk bir sevinç yaşıyorum o zaman. Bunu açıklayabilecek biri var mı?;)

Gelelim Kutluay'ın Urla'.da bana yapmış olduğu resim..Resim de biz varız. Resmin yorumunu yapmıyorum ve size bırakıyorum ancak yukarıda yazdığım soruya cevap mıdır bu onu da bilmiyorum...lakin bu yaştaki çocukların babalarına oldukça düşkün oldukları bir dönemde olduğumuzu düşünüyor ve bu konuya noktayı koyuyorum:)


Şimdi sıra Tuğcu Ailesi'nin cazibe merkezi Urla/Limantepe de :) Burası eşimin 17 yıldır bir fiil çalıştığı kazı kamp alanıdır.Ekolojik çiftlik tadında sıcak ortamı, etrafta gezinen ördekleri, her köşesinde keyif yapan kedileriyle, her renkten tavşanlarıyla, sabah kahvaltısına taze yumurta yetiştiren tavukları, sabah akşam demeden öten horoz sesiyle Kutluay'ın da gönlünü feth etmiştir. Döndükten sonra anlata anlata bitiremediği önemli mevzuların yaşandığı güzel bir yer ki bize herzaman kapılarını açan Sayın Hayat Hoca nın eseri, harika bir kazı kamp alanıdır.

Dolayısıyla Kutluay burda özgürlüğünün doruğunu yaşamanın yanısıra güzel insanlarla birarada olmanın tadına varıyor. Şimdiden arkeolojiye ait terminolojiyi de çaktırmadan öğreniyor:) Açma, seramik, restorasyon gibi...

 Ayrıca bir rivayete göre ki ben öyle diyorum ama devam eden sualtı kazısı 9.plan kare alanı 4,75 m lik derinliğe sadece palet ve gözlükle inmiş olduğunu söylemem lazım. Ortamı anlatmasını istediğimizde ise; ortamın çok sessiz olduğunu ve zeminde 9 sayısını ve ipleri gördüğünü söyledi.

 Kucağındaki en sevdiği kedisi pamuk ve yavru kedileri...Köpekleri Lucy, Kirli, Poyraz ile zaman geçirmek harika.....

Su kuşumuz.....

Kuzenlerle tatil sonrası küçük bir mola verdik ve babamızı İzmir/Urla da ziyaret ettik. Özlem giderdik...

2 Eylül 2014 Salı

KARA GÖZLÜM, UMUDUM, KOCA YÜREKLİ KÜÇÜK ADAMIM….


Bu sabah uyandık ve hayatımıza girişini kutladık, sarıldık sana…duygusal oğlum, sen yüzünü kapattın, etkilendiğini dile getirdin…
Kutluay’ım kara gözüm, paşam, herşeyim, hayatımın gülen yüzü, şevkatim..Öyle bir zamanda geldin ki, bana hayat oldun, umut oldun. Gözlerinin içi gülen oğlum, 
SENİ ÇOOOOOOK ÇOOOOK SEVİYORUZ.
Hayatımızın neşesi, anlamı, canımın içi OĞLUM İYİ Kİ DOĞDUN...İYİ Kİ VARSIN..

Balım, yolun hep açık, şansın ve umudun bol olsun….


Bil ki sen hayatımızın şansısın, sen büyüdün biz büyüdük ve bu yolda hiç zorlanmadık.. çünkü sen hep bizden daha büyük gibi davrandın bizi zorlamadın..Teşekkür ederiz.

26 Ağustos 2014 Salı

BAŞLASIN KUZENLERLE TATİL……

Geçen sene ilk defa Alanya da yaptığımız, iki kız kardeş ve dört çocuk “aile tatili”nin ikincisini bu sene İzmir/Özdere de geçirmek üzere yola çıktık. Kutluay babasıyla İzmir/Urla da olması sebebiyle bize İzmir de katıldı ve yolumuza devam ettik. Kutluay ın babasıyla yaptığı kazı tatili de başka bir post konusu..:) İzmir e vardığımızda Tur şirketi bizi servis ile aldı ve tatil başladı. 


Büyük bir aile olarak tatil herzaman daha eğlenceli, renkli ve bir o kadar da hareketli geçer...iki dakika bile durmadan hızlı tempo bir haftayı geçirdik..
Kah kaydırakta, kah sahilde, golf, hamak keyfini çıkarmakla meşgulken tatilimiz hızlıca geçiverdi.Doyamadık yani..:)
 Hamak keyfi başka bir güzel dimi.....
                                               Havuza atlamadan zıplamadan keyfi çıkar mı.......

Suyun üstünde durabilirmiyim acaba.....

Bütün hayvanlara karşı özel bir şevkati var oğlumun.....hiç korkmadan kendisine uzatılan papağanı geri çevirmeden kolunu uzattı...ben korkar diye düşündüm ama yanılmışım......

Güzel bir gülücük ile herkese keyifli tatiller dileriz...

BAYRAM VE TATİL BİRARADA….

Yine her sene  geleneksel olarak yaptığımız gibi bu ramazan bayramını da geçirmek üzere baba evi Mersin e doğru yola çıktık. Bu seyahate dayımız da İstanbul dan gelerek bize eşlik etti. Arefe günü anneannemizi ziyaret ettik. Mekanı cennet olsun canım annem.

Bayram sabahı dedesinin, dayısının, babasının ellerini öperek bayram harçlıklarını topladı. Akşam kendi emeği ile topladığı bu harçlıklarla langırt oynamanın zevkine vardı. Buarada görülmeye değer mücadele esnasında seyirci tezahüratları bile vardı. Kısaca  langırt oynamayı seviyoruz.

Buyuyorum Egleniyorum Ogreniyorum

Plajda aile selfisi.....

Bayramın ikinci günü teyze ve kuzenlerin gelişiyle evimiz şenlendi. Sahilde kumda oynayıp eğlendiler. Bu sene ilk defa denize kolluksuz girmenin tadına vardık. Korkusuzca suya  dalıp, suyun üzerinde ve altında marifetlerini sergiledi. Kısaca kışın Ankara Üniversitesi’nin havuzuna gitmekle iyi bir karar vermişiz ki bu sürekliliği sağlayan oğlumun ta kendisi. Su da olmayı seviyor ve havuza gitme isteği kış boyunca hiç bitmedi….. kesin konuşmak mümkün değil ama şimdilik önümüzde ki sene de yüzme kursumuza devam etmeyi planlıyoruz.



Her Mersin ziyareti öncesinde, Silifke taraflarını cennet cehennem, kanlı divane gibi turistik yerlere gidelim diye niyet ediyoruz ancak her seferinde de sahil ve denizi bırakmak mümkün olmuyor. Küçük bir kaçamak yaptık ve Mersin merkeze gittik.Büyüdüğüm semt olan pozcu da meşhur Dondurmacı Halil de dondurmamızı mideye indirdik. Yerken kendimizden mi geçiyoruz ne…J


2 numero kuzen Zehra ki kendisi Kutluay ile en çok vakit geçiren kuzendir. En küçük kuzen ile yaşlarının birbirine yakın olması arada kıskançlık gibi durumlara mahal vermektedir. Bu sebeple daha az bir zaman dilimini birarada geçirmeleri sükûnetin sağlanmasında önem kazanmaktadır. Neyse laf nerelere kaydıJdemem o ki…Zehra kuzusu sabırla kuzeninin ismini taşları kullanarak özenle kuma yazdı ve poz verdi.
 

 Kuzenler ve teyzemiz bayram bitmeden Mersin den ayrıldılar. En büyük kuzen Zeynep bizimle tatil sonuna kadar Mersin de kaldı.

Bu sene Mersin ziyaretimiz ancak bir hafta oldu..seneye bayramda görüşmek üzere…..


Dediğim gibi hayatımın gülen yüzünden güzel bir gülüş yakalamışken bloğa koymadan olmaz dedim..hayatınız hep gülücüklerle dolu olsun...:)






4 Nisan 2013 Perşembe

Araştırmacı Çocuk Merkezi

Uzun zamandan sonra...

Günler almış başını gitmiş...zaman su olup akmış. İş güç koşturmaca derken hayatımızın gülen yüzüne kalacak anılarımızın kayıtlarını ihmal etmişim.Çok üzgünüm.Kendime sürekli yaz diye baskı kurmuş olsam da, her defasında bir bahane ile ötelemiş olduğum, ayıramadığım zaman için üzgünüm oğlum.
Kayda değer bir sürü şey yaşadık...nasıl özetlenir ki bu uzun zaman. Kutluay bebeklikten bıdı bıdı konuşan çocukluğa adım attı. Bir sürü ilkler yaşadık.Kaleme alınması gerekli onca diyalog..Artık silkelenip kendime "tamam yeter bu kadar tembellik" demenin zamanı geldi.
Isınma turlarını aşağıda ilgimi çeken sayfa ile yapmak istiyorum.Sayfada yeralan duyuruyu olduğu gibi iletiyorum. Biz yaş olarak henüz o kadar büyümedik ama ilgilenenler için;

İlgili Web Sayfası: http://www.arastirmacicocukmerkezi.org/calendar/view/all/3.


"Hareketli Misketler" Atölyesi
6 ve 7 Nisan 2013 tarihlerinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kampüsü, Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği sınıflarında 10-12 yaş grubu çocuklarıyla birlikte "Hareketli Misketler" atölye çalışmasını gerçekleştireceğiz. Bu eğlenceli çalışmaya tüm çocukları davet ediyoruz.
İki ayrı günde tekrar edecek olan atölyemiz saat 10.00 başlayıp 15.30'da bitecektir. Son kayıt tarihi 4 Nisan 2013 Perşembe günü, saat 18.00’e kadardır. Katılımcı çocuk sayısı sınırlıdır.
Bir günlük atölyenin katılım ücreti 75 TL'dir. Programa öğlen yemeği dahildir. Ulaşım veliler tarafından sağlanacaktır.
Lütfen kayıt formunda katılmak istediğiniz günü belirtiniz.
Son kayıt tarihi: 4 Nisan saat 18:00
Atölye katılım ücreti 75 TL'dir.
Katılım ücretine öğlen yemekleri dahildir.
Ulaşım veliler tarafindan sağlanacaktır.
Katılımcı çocuk sayısı sınırlıdır.
Yatırılan ücretin dekontunu iletisim@acmtr.org adresine gönderebilir ya da 0312 219 0321 numarasına fakslayabilirsiniz.
Hesap bilgileri:
Araştırmacı Çocuk Merkezi
ING Bank / Armada Şubesi
TL Hesabı
Şube kodu/Hesap No 318-8460775
IBAN No: TR31 0009 9008 4607 7500 1000 01

6 Ocak 2012 Cuma

HOŞGELDİN 2012,

Yeni bir yıl, gıcır gıcır…yeni bir başlangıç olsun. Kafamda daha birsürü dilek dolaşıyor, dökebilecek miyim buralara bilemiyorum. Ama şunu biliyorum ki yapmak isteyipte birtürlü yapamadığım şeyler için arkamda beni dürten tatlı bir arkadaşım var….yok yok dostum var ve de dostlarım var….2011’i bu yüzden çok sevdim, Kutluay’ın çokça arkadaşı benim hayatımda da onların çılgınanneleri var, seviyorum sizi ve bu yüzden de 2011.
Her yeni yıl aynı zamanda hüzünlendiriyor beni…geçmişimden sanki hep daha uzaklaşıyormuşum gibi geliyor. Annemi babamı düşünüyorum….böyle zamanlarda daha çok özlüyorum onları …artık biz anne baba olduk, geçti onların dizinin dibinde oturduğumuz günler….

Neyse yazmaya başladığımda hüzünlü şeylerden bahsetmek niyetinde değil idim, o yüzden hemen kapatıyorum ve konuyu neşeli hatıralar bırakmak adına değiştiriyorum.

En sevdiğim aylar..kasım, aralık soğuk ama sıcacık….hediyeler, noel baba, çam ağacı, mumlar, kırmızı rengin doruğunu yaşadığı aylar….
Bu yıl bizimde katılabileceğimiz bir yılbaşı partimiz oldu…. geleneksel çocuk işi parti evinde yavrular ile çılgın ve bir o kadar şık anneleri ile birlikteydik. Hediyelerimizi verdik, aldık, oynadık, eğlendik, yılbaşı pastasını kestik, sevgili Başak’ımızın hazırladığı slaytshowu izledik….Hoş bir akşamı yemek ile bitirmek yerine…hediye faslı sırasında birtakım nedenlerle arızaya geçen Kutluay ile birlikte erkenden evimizin yolunu tutarak bitirdik. Arabada ilk 10 dakika içerisinde uykuya geçti kuzum. Yani isabet karar vermişim.

Buarada aldığım hediyeden bahsetmeden geçemeyeceğim…..Banucuğum, Miracığım ellerinize sağlık…onlardan birsürü hediye aldım ama en güzeli…bakın ve görün….Odayı mis gibi bir koku sarıyor. Ne güzel bir fikir bu. Sizde bilin istedim. Orjinal fikirlerin kadını Banucuğum, Miracığım mandalina konseptli hediyeleriniz için çoooookkkk teşekkür ediyoruz.


Ya yılbaşı gecesi…. Biz üç yıldır yılbaşı gecelerini beraber geçirdiğimiz (geçen yıl hariç), arkadaşlarımızla beraberdik. Güzel bir gece geçirdik. Bu sene Muharrem, eşi ve kuzuları Rüzgar'ın evinde geçirdik. Muharrem(İrfan'ın mesai arkadaşı) ve eşi İlkay ile kuzuları Rüzgar, Kadir (İrfan’ın üniversiteden sınıf arkadaşı) ve eşi Canan (İrfan’ın üniversiteden sınıf arkadaşı) ile kuzuları Işık ile keyifli bir gece geçirdik. Seneye şüphe ile bakan üç aileyiz. Yollarımız gelecek senede kesişecek mi, yılbaşı gecesi diye sorduk birbirimize….:)Muharrem Urfa, Kadir Diyarbakır ve biz Adana yolcusu olabiliriz belkide.


Işık ve Kutluay kırkyıllık kankalar sanki, Rüzgar daha küçük, bizim oyunumuzu bozuyor diye dışladılar. Kutluay ve Işık ilk karşılaşmalarını hatırlıyorum da….


Kutluay’ın Işık Abisi ve diğer tüm Çılgınannelerimizin kuzuları, umarım hep böyle bir arada büyürsünüz…


Yüzünüzde gülücüklerin eksik olmadığı, dileklerinizin gerçekleştiği güzel bir yıl olsun...

9 Aralık 2010 Perşembe

ADIM ADIM BÜYÜYORUM!

Güzel bir adım için, haberi aldığım kaynağından olduğu gibi iletiyorum.
Alman organik bebek maması HIPP, 1-4 yaş arası çocuklar için renkli bir çalışma başlatıyor.Bünyesinde zihinsel engelli çocukları barındıran Özel Eğitime Muhtaç Çocuklara Yardı Derneği' ne (ERAM) destek amaçlı hayata geçirilen proje, " Adım Adım Büyüyorum" ismiyle yola çıkıyor.1-4 yaş arasındaki çocukların parmak boyalarıyla yapacağı resim çalışmalarını kapsayacak ve altı ay devam edecek.Altı ay sonunda çocukların yaptıkları çalışmalarda nasıl bir gelişim olduğuda gözlemlenmiş olacak.Projeye katılmak için yukarıdaki adresteki katılım formunu doldurmak yeterli, formu dolduran annelerin adreslerine proje için gerekli parmak boyalarının ve altı adet özel resim kağıdının iletilmesiyle ilk adım başlıyor.Bundan sonra çocukların doyamayacağı eğlenceli bir süreç başlıyor.Gelen kağıtlara projenin parmak boyalarıyla önce çocukların ayak izleri alınıyor, kağıdın geri kalanıda çocuğun uçsuz bucaksız hayal dünyasına bırakılıyor.Altıncı ayın bitiminde çalışmalar, mayıs ayında gerçekleştirilecek sergide ERAM çocukları yararına satışa sunulmak üzere HİPP' te toplanıyor.Proje sonunda , minicik adımlarıyla projeye dahil olan çocuklar, hem zihinsel engelli çocukların hayata bir adım daha atmasını sağlamış, hemde yarattıkları bir çalışmanın sergilenmesiyle unutulmayacak bir hatırayı yaşamlarına eklemiş oluyorlar...
Haydi anneler hep beraber katılalım ve yorumlarımızıda paylaşalım...ve hatta her ay yaptığımız çalışmaları fotoğraflarıyla birlikte paylaşalım....
o zaman bir tık buraya http://www.hipp.com.tr/